31 Ekim 2009 Cumartesi

Bismillah Yazısı

En sonunda olan oldu ve ben de bu blog işlerine bulaştım. Neden bulaştığımı bidahaki ay söylicem, neden bidahaki ay söyleyeceğimi de bidahaki ay anlarsınız zaten. Anlarsınız derken şu an kendi kendime konuştuğumun farkındayım tabi ama gün gelecek milyonları peşimden sürüklicem. Şu an için ise bu yazı okunmak için Hüseyin'in uyanmasını bekliyor. Ya da Bilal artık okula gelse de üstad olarak bi yol gösterse. Bu arada okul demişken, ben kendim canım Bilkent'imin bir mensubuyum.

Aslında yazma meselesi uzun süredir aklımda olan ama bi türlü girişemediğim, cesaret edemediğim bi mesele.
Her nekadar çok absürt bi olaydan bu blog işine girsem de, bu satırları yazarken kendime kızdığımı söylemem lazım. Keşke daha önce başlasaydım diyorum. Evet; yazmak, anlatmak tahmin ettiğimden daha güzelmiş. Her nekadar milyonlarca hayranım olmasa da (belki bi gün kitap yazarım o ayrı, blog işlerinden yazarlığa ! Ooo:) sadece arkadaşım Üsin (İş bu Üsin yukarıdaki Hüseyin olup, ikimizin de üzerine trakya toprağı bulaşması hasebiyle bundan sonra Üsin olarak anılacak genellikle) ve Bili The Pooh ( o da Sertalp Bilal oluo) takip edecek olsa da burayı, yine de güzel. Evet, itiraf etmeliyim ki kendim için yazıyorum. Sanat için sanat hesabı:)

Birçok blogcuda olduğu gibi, benim için de en zor kısımlardan biri tema seçmek oldu. Aslında, tema bu diildi ama Üsin diğer temam için içim karardı deyince bunu koyduk. Gerçi bu sefer de başlığımın temam için çok ağır kaçtığını söylüo ama olsun. O kısım da benim içimdeki zıtlıkları, dönen fırıldakları anlatsın. Bu arada ismim ve başlığım Haris Alexiou'nun bir şarkısından. Kendisi benim bu ara fena sardığım Yunan şarkıcı. Kendiyle alakalı da bir yazı yazma niyetim var.

Evet, merhaba blog dünyası... Bu iş beni sardı. Bundan sonra daha çok görüşücez...
Eee Sonra..