27 Ocak 2010 Çarşamba

Yeniden...

Herkes ara vericem dedi blog yazmaya, onlara kızdım neden ara veriyosunuz diye. Bugün bakıyorum ki tam bir ay olmuş ben yazmayalı. O kadar çok şey birikti ki.. Hadi bu konuyu yazayım diye başlayamıyorum baktım, ortaya karışık olsun bari dedim. Yoksa sittin sene eski yıl yazısı kalcak orda.

Aralık sonundan sonra 15 gün daha finallerle boğuştuk. Sonuç olarak güzel bi ortalama geldi. Bol keseden aldığım notlar olduğu gibi içime oturan notlar da oldu. Rusça faciasından sonra, ders C+ geldi. Beklediğimdek yüksek bile:) Ancak Macro Econ dersim B+ geldi ki, hocayı yakalasam ağzıma geleni söylicem. Aha bu herif final kağıtlarını okuduysa ben de burdayım..

Bunların yanında Research ve bitirme projemin dersleri de güzel geldi. Bu iki dersten güzel güzel sunumlarımızı yaptık, öyle bi mutlu oldum işin sonu güzel gelince. Hatta research dersini de ne iyi atlattık diye düşünürken, hocadan gelen bi maille yıkıldım. İkinci dönem de devam edecekmişiz. Tadında bıraksaydık iyiydi ya neyse..

A getirdiğim bir tarih dersim var ki, amaaaaan.. Evlere şenlik. Bir dönem derse merse gitmeden, ders sunumunu yapmadan, hocadan ödünç aldığım kitaptan çektiğim kopya marifetiyle... Dostlar başına böyle hoca, böyle not:)

10 gün kadar İstanbulda takıldım. Pek tatil gibi olmadı, biyere çıkmadım. Bu süre zarfında babam bir fıtık ameliyatı geçirdi (çok ağır bir ameliyat değil, gayet iyi şimdi:); babamlar 2000 model bir Kia Pride aldı, ben evin bilimum tamir işlerini yaptım karlar altında. Kitaplar okudum, nezamandır seyretmek istediğim filmleri seyrettim.. Başka da bişey olmadı. Pek dinlenemedim ki. İki hafta tatil mi olur, bir aydır yırtındım şurda. Off Bilkent, beni neden yoruyosuuunn..

An itibariyle Ankara'nın bitarafımı donduran soğuk kollarına kendimi atmış bulunmaktayım. Şu an P&G ile devam eden bi mülakat sürecim, kendilerinden haber beklediğim 8 güziide USA üniversitesi, gaza gelip giriştiğimiz bir girişimcilik maceram ve 4 ay sonunda mezun olmayı beklediğim bir okuldum var. Daha bismillah, yarın Tekirdağ'a gidicez proje için. BSH dergisi, bizimle röportaj yapçakmış. Projeyi nerenizden uydurup yazdınız diye sorcaklar heralde. Burda yazdık da fabikaya olur mu bu yaptıklarımız bilmem.

Son raund için gong çaldı. Okulum yine bi orijinallik yapıp dersleri cuma başlatıyo. Bu son dönemde amacım üniversite bitmeden yapılması gereken 100 tane şey yapmak. Gezmek, tozmak, coşmak, ders çalışmak ne aklıma gelirse hepsini yapıcam. Dersi bile sırf zevk için çalışçam. Olur ya ileride özlerim. USA da bizi sallamıyo zaten. Bu gidişle ver elini iş dünyası. Ama hareket çekmeden uzat şu eli artık.

Kendimi herşeyden bahseden adam "Taksimli Cenk" gibi hissettim. Yazı da tam o adamın ses tonunda olmuş zaten. "Geçen de elimi köpek ısırdı" falan diyesim gelmiş yazıda. Ama üstümde bi "la s.. et yaaaa" havası var. Bugün bisürü aksilik oldu. Minibüsçüyle kapıştm, 40 dk -9 C de otobüs bekledim. Bi ton küfür ettim. Mezun olucam, bu okul hala benim ders kayıt saatimi dönemimin en sonuna koyuyo ki, kampüste dört döniyim bi seçmeli alabilmek için. Ama hala bu hava gitmedi. Gitmesin de zaten. Bu modu sevdim.

Yazı yazmadığım sürede bana laf atan, söven sayan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Yazmamamın en birinci sebebi evde net olmamasıydı, bu yüzden kim ne yazdı hiç bilmiyorum. Ciddi konulara gene giremedim şu blogda. Yakında o da olacak inşallah. Bu dönem için, vira bismillah..


Eee Sonra..